Uzun süre bölük pörçük uyursunuz bazen.
Yaşarsınız her günü ama hissetmezsiniz. Hissetmeden geçen her an kayıptır oysa. Beyninizle kalbiniz çarpışır o arada, içiniz savaş meydanıdır çünkü. Dışardan bakana süt liman, içerisi yangın yeri. Yersiniz, içersiniz, gününüzü normal sürdürmeye çalışırsınız ama bir yerler durmadan kanamaktadır içinizde. Öyle ince bir sızıdır ki bu baksanız da göremezsiniz, ararsanız bulamazsınız. Hatta yok sanırsınız ama his kaybına sebep olmuştur bir kere fark etmeden, hissizleşirsiniz. Bir süre de böyle geçer, sızlarsınız ve siz artık eski siz değilsinizdir. Değişimin sızısıdır bu, değişimin yüküdür belki de. Siz hazır oluncaya kadar sürer bu sızı. Yeni sizin alt yapısı bazen birkaç ay bazen de yıllar sürer. Ama zaman acımasızdır geçer gider, sizi bırakır yolda. Öyle ya zaman bu, acımasızın önde gidenidir.
Bir gün gelir anlarsınız, hayat tüfeğini ateşlemiş saçmaları size isabet etmiş ve sizi dağıtmıştır bir kere. Pek çok yerinizden yara almışsınızdır. Böylece başlamıştır artık öğrenme süreciniz. Anlamaya başlamışsınızdır sizin için hazırlanan nasıl bir değişimin içinde yer aldığınızı. İsteseniz de eskisi gibi olamazsınız artık. Ancak kırılıp dökülmeler, eğilip bükülmeler sana göre değildir bilirsin. Yeniden bu döngüdeki sağlam halka olman gereklidir bir an evvel ve düşünürsün. Değersizlik hissinden kurtulup yeniden hissedebilmek için yaralanmış enerjini bütünlemek gerektiğini anlarsın.
Uzun zaman köklerinizden ayrı, yalnız kaldıysanız bir süre sonra enerjiniz azalmaya başlıyor. Sizi koşulsuzca seven insanlara köklerinize, ailenize, akrabalarınıza dokunduğunuzda, onlarla zaman geçirdiğinizde ise yeniden yeşillendiğinizi hissediyorsunuz.
Her şey için, başka hiç kimsenin size aktaramadığı bir enerjiyle doluyorsunuz. Yıllar içinde kendi hayatlarımızı yaşamak uğruna farkında olmadan aslında kök ailemizden uzaklaşmışızdır ama aslında ailenin gücü, size dokunması, vereceği destek sizi özünüze döndüren ve bütünleyen yegâne şeydir. Bir gün yaralı, yorgun ve değersiz hissederseniz köklerinize ve kan bağınız olan insanlara, sizi gerçekten koşulsuz, karşılıksız sevdiğini bildiğiniz insanlara gidin. Onlarla zaman geçirin. Bırakın dayınız saçınızı yeniden okşasın, aileniz sarıp sarmalasın. Sizi ve yüreğinizi yeniden o saf, o çocuk haline döndürmelerine izin verin.
Onlar için ne kadar değerli olduğunuzu hatırladığınız ve bunu anladığınızda, kendinizi yeniden değerli hissettiğinizde, hayat birden ışıl ışıl parlamaya başlıyor, baktığınız her şey değişiyor ve özünüze dönüyorsunuz. Bunu yapan şey, saf ve temiz enerjiyle yüreğe dokunabilmek ve bu da sadece sizi koşulsuzca, gerçekten sevenlerle mümkün. Çünkü gerçek enerji gerçek sevgiden geliyor.
Köklerinizi sevin, alın, verin ve yenilenin. Hayatı kaçırmayın, zira hissetmeden yaşamak, yaşamak olmayacaktır.