Dalaman Kamuoyunda Kayacık Millet Bahçesi olarak bilinen , resmi adı “Dalaman Kapukargın mahallesi millet bahçesi çok amaçlı imar planı” Muğla Mimarlar ve Mühendisleri Odasının açtığı davayı kazanması üzerine iptal edildi.

Muğla 2.İdare Mahkemesinin 15 ekim 2024 günlü sayılı kararı ile iptal edilen projenin gerekçeli iptal kararı da yayımlandı.İlk derece mahkemenin gerekçeli kararında redde ilişkin 8 madde yer aldı.Maddeler şu şekilde;

1-Çevre düzeni planında “doğal ve ekolojik yapısı korunacak alan” olarak tanımlandığı plan paftasında açık bir belirleme bulunmadığı, söz konusu değerlendirmenin sübjektif olduğu,

2-Üst ölçekli planlarda yer almayan kimi kullanımların  ait ölçekli planlara dair paftalarda gösterilmesinin plan kararları ve ana ilkeleri arasında açık bir uyuşmazlık bulunmadığı sürece hukuka aykırılık olarak değerlendirilemeyeceği,

3-Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünce yürürlüğe konulan Genelgenin mania planı sınırları 6.maddesinde açık biçimde yaklaşma ve kalkış-tırmanış yüzeylerinin pist başlarından itibaren ilk 1.000 metrelik bölümü içerisinde inşa edilemeyecek tesislerin sayma yolu ile belirlendiği, anılan fıkrada yer alan yapı ve tesisler arasında millet bahçesine yer verilmediği,

4-Mevzuatın öngörmediği bir tesisin yorum yoluyla bu kapsamda değerlendirilmesine olanak bulunmadığı, bilirkişi raporunda ileri sürülen aksine denizel alanın yapılaşmaya açıldığından bahsedilemeyeceği,

5-Millet Bahçesinin konumu ve ihtiyaç duyulan alan kent bütününe yeşil akslar oluşturacak biçimde inşa edilemeyeceğinden bu hususun hukuka aykırılık teşkil etmeyeceği,

6-Raporda yer alan sair değerlendirmelerin sübjektif nitelik taşıdığı, belirsiz ifadeler içeren bilirkişi raporunun hükme esas alınamayacağı,

7-Uyuşmazlık konusu planların birbirleri ve üst ölçekli planlara uyumlu olduğu,

8-Yasal düzenlemelere uygun biçimde kamu yararı ve hukuki, teknik, sosyal gereklilikler gözetilerek hazırlandığı hususları bir bütün olarak nazara alındığında , uyuşmazlık konusu planların kamu yararına şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve imar mevzuatına uygun olduğu gerekçesi ile

Davanın reddine karar verilmiştir” denildi.

 

İstinaf yoluna başvurulması sonucu İzmir Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdari Dava İdaresince ;

1-1/100.000 ölçekli Çevre düzeni planında alanın kısmen bataklık, sazlık alan, kısmen plaj, kumsal olarak planlı bulunduğu, doğal sit alanı statüsünde olduğu, plan notu ile yapılaşmaya kapalı alan olarak belirlendiği,

2-Sulak alan vasfını haiz doğal ve ekolojik yapısı korunacak alan olarak planlı sahanın nitelikli doğal koruma alanı ve sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı ile hassas zone statüleri açısından uygun bulunmadığı,

3-Paftasında ve plan açıklama raporunda İskele Alanı belirtilmesine karşın, üst kademe Çevre düzeni planı ile 1/25.000 öiçekli Millet Bahçesi Amaçlı Çevre Düzeni planı değişikliğinde iskele alanı kararı olmadığı,

4-Millet bahçesinin hem konumsal-mekansal, hem de işlevsel açıdan gerekliliğine ilişkin güncel bilimsel ve teknik gerekçe gösterilmediği,

5-Çevre düzeni planında doğal ve ekolojik yapısı korunacak alan olarak belirlenen, kesin korunacak hassas alanlar ile eşdeğer biçimde yapılaşmaya kısıtlanmış, doğal sit alanları koruma ve kullanma koşulları açısından tutarlı bulunmadığı,

6-Dalaman Havalimanı mania planı ve uçuş konisi içinde yer aldığı,

7-Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün “Havaalanları Yaklaşma ve Kalkış-tırmanış yüzeylerinin pist başlarından itibaren ilk 1000 metrelik bölümü içerisinde “insanların toplu halde bulundukları”  alanın ibadet tesisleri ve sağlık danışma birimleri, kıraathane gibi yapısal birimler içermesi öngörülen millet bahçesi olarak planlanmasının toplum sağlığı ve güvenliği bakımından öngörülemez riskler içerdiği,

8-1/25.000 ölçekli plan değişikliğinin 17 numaralı plan notu içeriğinde 08/03/2022 tarihli Genelge hükümlerine uyulacağı belirtilmekle birlikte Mania planında öngörülen yapılaşma gerekliliklerinin plan paftasına aktarılmadığı,

9-Planlarda kıyı kenar çizgisinin deniz yönünde kalan denizel kesim yapılaşmaya açıldığı ve taşıt yolları oluşturulduğu,

10-Plan notları mavi ve sarı renkli gösterildiği ifade edilen sulak alanların gösterimde yer almadığı

11-Fonksiyon ayrımına konu işlevlerin açıklanmadığı

12-Kent bütününde yeşil akslar oluşturacak nitelik taşımadığı,

13-Kentsel yerleşmelerden uzak konumda olduğu,

14-Yapılaşmaya yasaklanmış doğal ve ekolojik yapısı korunacak alan olarak ifade edilen farklı koruma statülerinin birlikteliği niteliğindeki bir alanda öngörüldüğü,

vb sebepler bilirkişi raporunda aktarılmış olup ;

Dava konusu alanın 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında “sazlık-bataklık alan” fonksiyonuna ayrıldığı, Plan notlarının 4.48 numaralı maddesinde “doğal ve ekolojik yapısı korunacak alanlar” tanımı içinde sayılan sazlık-bataklık özelliklerine sahip olan alanların yapılaşmaya kapatılmasının öngörüldüğü,Üst Ölçekli planda doğal karakteri korunacak alanlar kapsamında yapılaşmaya kapalı alan olarak kullanım kararının çerçevesi belirlenen sazlık ve bataklık özelliği taşıyan dava konusu yerde MİLLET BAHÇESİ kullanımı getirilmesinde bu yönü ile üst ölçekli plan kararlarına uygunluk bulunmamaktadır.Sivil Havacılık Genel Müdürlüğünün proje alanının havaalanları ve çevresindekiyapılaşma kuralları genelgesi hükümlerine mania planı ve plan notlarına mutlak suretle uyulması ve Millet Bahçesinin kuşları cebetmeyecek şekilde tasarlanması gerektiği belirtilmiş.Genelgenin yaklaşma ve kalkış-tırmanış yüzeylerinin pist başlarından itibaren Sivil havaalanları için ilk 1000 metrelik Türk Silahlı Kuvvetleri envanterinde yer alıp sivil hava ulaşımına açık olan havaalanları için ilk 3.000 metrelik bölümü içerisinde , insanların toplu halde bulundukları yapıların planlanamayacağı ve inşa edilemeyeceği hükmüne yer verilmiştir.1/100.000 ölçekli planda “sazlık-bataklık alan” olarak kullanım kararı tanımlanan alanın sulak alan vasfı taşıdığı, ve üzerinde ağaç ile saz ve otsu bitkiler bulunduğu , alanın kentsel kullanıma ve yapılaşmaya açık alan olarak belirlenmesine ilişkin 1/25.000 , 1/5.000 ve 1/1000 ölçekli plan değişikliğinde mevzuata ve planların kademeli birlikteliği ilkesine uygunluk bulunmadığı gibi,

İmar planlarında bu yönüyle planlama ilke ve esaslarına uygunluk görülmemiştir.Davaya konu planların iptaline karar verilmesi gerekmektedir. DENİLMİŞTİR.